Neden "Çayım taze..."?

Aklıma geldiğinde içimi ısıtan bazı anlar vardır.
Bunlardan çocukluğuma dair hatırladığım; annemin, sabahtan akşama kadar sokaklarda oynadığımızda ve heryerimiz toz-kir içindeyken, bizi içeriye alma çabasıyla seslenişidir: "Çocuklaaar, hadi artık akşam soğuğu çıktı, içeriyeeeee!!!"
Artık akşam soğuğu çıkmıştır, bundan korunacağımız, ısınacağımız, temizleneceğimiz yuvaya çağrılmaktır bu. Güven verir, huzur verir, içimi dinginleştirir. O günlerde de, şimdi de...
Artık yetişkinim. Beni akşam soğuğu çıktığı için eve çağıran ses yok. Hâlâ zaman zaman akşam soğuğu çıkıp, üzerime bir hırka almam gerekse, içim ısınır, güvende ve huzurlu hissederim. Sanırım örgü örmeye başladığımdan beri, bu yüzden hep hırka örüyorum:)
Annem'e Sevgilerimle...

Gelelim bugüne...
Büyüyünce içimi ısıtan cümlelerden biri; telefonun ucundaki bir dosta,
"Çayım taze, sıcak simitleri al gel" demek...
Bu cümle benim için dostluk demek, huzur demek, paylaşmak demek, hadi gel demek, gel de iki lafın belini kıralım demek. Davet eden de olsan, edilen de, ne fark eder ki?
Çayım taze...
Hadi alın sıcak simitlerinizi, peynirlerinizi, gelin bloğuma, iki lafın belini kıralım :)

Heyyfi

3 Ağustos 2012 Cuma

Bugün bana iyi gelenler...

Bazı anlar vardır ya, derin bir iç çekersiniz de, "oh bee, hayat ne güzel" dersiniz. Bazen öyledir, bazen böyledir, bazen küçüktür, bazen büyüktür, bazen canlıdır, bazen değildir. Bazen büyük kutlamalarla gelir de, bazen sadece içimizde titreşir. İyi gelir.
Ben de bugün bana iyi gelen birkaç şeyi paylaşayım dedim.
1) Mayalı ekmek yiyemediğim için evde ekmek makinası ile yaptığım ekmeğin yayılan kokusu. Nasıl da huzur verdi.




2) Rüzgarla uçuşan tüllerim. Peri masalı gibi:)




3) Sokak lambamız.




Bugün bunlar bana iyi geldi. Huzur verdi. "Hayat ne güzel" dedirtti.
Sevgilerimle...

Heyyfi

Posted using BlogPress from my iPad

11 yorum:

  1. Ne güzel etrafındaki güzelliklerin farkına varmak ve bunlardan mutlu olabilmek.
    Görmesini bilene hayat gerçekten güzel..

    YanıtlaSil
  2. Yorumun için teşekkür ederim cafenohut. Aslında çevremiz de olup bitenler herkes için aynı, farkı yaratan çevremizde olup bitene bizim ne tepki verdiğimiz sanırım. Diyorlar ya, iyi bir günle, kötü bir gün arasındaki tek fark bizim o günkü ruh halimizmiş:) Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  3. Ne güzel küçük mutluluklar bunlar hayatı yaşanılır kılan.
    Sevgilerle ...

    YanıtlaSil
  4. Kesinlikle katılıyorum. Küçük gibi görünen ama bizi iyi hissettiren o kadar çok şey var ki etrafımızda. Onlar hep orada, sadece biz bazen farkediyoruz, bazen de edemiyoruz:)
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  5. İşte huzur, Zengilik budur ...

    YanıtlaSil
  6. Etrafıma bakıp küçük şeylerden mutlu olmayı hatırlattığınız için teşekkürler. İnsan kedisini kötü hissettiğinde 10 dk. burada zaman geçirmesi yeterli bence. Teşekkürler emeğinize sağlık... :)

    YanıtlaSil
  7. Teşekkürler Melih. Bu blog dediğin gibi birşeye sebep olursa ne mutlu bana. Sevgilerimle...
    Heyyfi

    YanıtlaSil
  8. Neden mayalı ekmek yiyemiyorsun acaba? Hoşlanmıyor musun yoksa dokunuyor mu?

    Gereksiz meraklarımdan işte :)

    YanıtlaSil
  9. Sevgili Depresif'im, mayalı yiyeceklere karşı intoleransım var. Yoğurt, peynir, mayalı ekmek v.b yediğim zaman alerjik reaksiyonlar başlıyor. Vücutta şişme, egzema çıkması gibi. Bundan dolayı ekmeğimi kendim evde yapıyorum.
    Bu arada çok sıcak ve keyifli paylaşımların var. Seni takip etmek keyifli olacak inancındayım. Sevgilerimle...
    Heyyfi

    YanıtlaSil
  10. Bak şımartacaksın beni sonunda söylemedi deme :)))

    Benim de bazı şeylere alerjim var ama ayu olduğum için pek dikkat etmiyorum :)

    İzmirden koccamannn sevgiler ;)

    YanıtlaSil
  11. polyanacılık oynamayı seviyorum,keşke herkes bu oyunu bilse.

    YanıtlaSil