Neden "Çayım taze..."?

Aklıma geldiğinde içimi ısıtan bazı anlar vardır.
Bunlardan çocukluğuma dair hatırladığım; annemin, sabahtan akşama kadar sokaklarda oynadığımızda ve heryerimiz toz-kir içindeyken, bizi içeriye alma çabasıyla seslenişidir: "Çocuklaaar, hadi artık akşam soğuğu çıktı, içeriyeeeee!!!"
Artık akşam soğuğu çıkmıştır, bundan korunacağımız, ısınacağımız, temizleneceğimiz yuvaya çağrılmaktır bu. Güven verir, huzur verir, içimi dinginleştirir. O günlerde de, şimdi de...
Artık yetişkinim. Beni akşam soğuğu çıktığı için eve çağıran ses yok. Hâlâ zaman zaman akşam soğuğu çıkıp, üzerime bir hırka almam gerekse, içim ısınır, güvende ve huzurlu hissederim. Sanırım örgü örmeye başladığımdan beri, bu yüzden hep hırka örüyorum:)
Annem'e Sevgilerimle...

Gelelim bugüne...
Büyüyünce içimi ısıtan cümlelerden biri; telefonun ucundaki bir dosta,
"Çayım taze, sıcak simitleri al gel" demek...
Bu cümle benim için dostluk demek, huzur demek, paylaşmak demek, hadi gel demek, gel de iki lafın belini kıralım demek. Davet eden de olsan, edilen de, ne fark eder ki?
Çayım taze...
Hadi alın sıcak simitlerinizi, peynirlerinizi, gelin bloğuma, iki lafın belini kıralım :)

Heyyfi

13 Ağustos 2012 Pazartesi

Bugün evde çocukluğum koktu.

Evde yemek kokuyor.
Z.yağlı patlıcan yemeği,
Balık,
Salata.
Evde mis gibi yemek kokuyor, evde yemek kokusu o evi "yuva" yapıyor.
Biz küçük bir şehrin, küçük bir mahallesinde kardeşlerim, kuzenlerim, komşu çocukları ile birlikte büyüdük.
Sabah kahvaltıdan sonra, okul başlayınca da okuldan sonra dışarıya çıkar, oyun oynamaya başlar, akşam olunca annemin "akşam soğuğu çıktı haydi içeriiii, el ayak yıkansın hemeeeennn!!!!" seslenişiyle eve girme vaktini anlardık.
Bazen bu sesi duymazdan gelir, annemi biraz daha bağırtırdık.
Ta ki annem tehdit savurmaya başlayana kadar.
" Kime diyorum beeeenn!!"
Artık içeriye girmekten, el ve ayak yıkamaktan başka çaremizin kalmadığını anlar, oyunları sonlandırıp içeriye girerdik.
İçerisi, annemin yaptığı mis gibi yemek kokardı,
İçerisi "yuva" olurdu,
İçerisi huzur kokardı.
Hep beraber masaya oturur, yemeğimizi yerdik.

Benim çocuğum yok.
Ama etrafımda bazı çocuklu ailelerde gördüklerim biraz tuhaf gelebiliyor. Ben tabi benim çocukluğum doğru olandır iddiasında değilim, sadece bana biraz değişik geliyor bu durum.
Çocuklar bilgisayar başında ya ekmek arası birşeyler yiyor yada odasında tepside atıştırıyor. Aileleri ile pek fazla ortak zaman geçiremiyorlar.
Bizim zamanımızda Dallas dışında pek dizi yoktu. O da haftada bir gün, mahallecek beklerdik ve hep beraber seyrederdik. İki saat de değildi şimdiki diziler gibi. 45 dakika sonra tadı damakta bitiverirdi. ( bu arada Dallas yeniden başlıyormuş :))
Şimdi ailelerde de her bireyin düzenli izlediği, iki saatlik film süresinde diziler olduğu için, bütün akşam programları bu dizi günlerine göre planlanıyor.
Bazen farklı odalarda, farklı diziler seyrediliyor. Farklı hayatların içine girip, o karekterlerle yaşamaya başlıyoruz.
Ya evimizin içindeki karekterler,
Ya kendimize ait olan ve çok hızlı tükenen kendi hikayemiz.
Dizi seyredelim ama bu evimizin "yuva" olmasının önüne geçmesin.
Akşam soğukları çıksın,
Yuva' ya çağıran anne sesleri duyulsun.
Diyeceksiniz ki şimdilerde çocukların oynayabileceği sokaklar, bahçeler nerede?
Maalesef bilmiyorum! Ve bu duruma çok üzülüyorum.
Neyse,
Bugün evimde yemek koktu,
Bugün evimde çocukluğum koktu,
Bugün evimde huzur koktu,
Bugün evimde yuva koktu.
Üzerimde mutfak önlüğümle, bunları sizlerle paylaşmak için yazmaya başladım.
Hepinize mutlu, huzurlu, " yuva" da yenen bir akşam yemeği diliyorum.
Afiyet olsun.
Sevgilerimle...
Heyyfi



- Posted using BlogPress from my iPad

14 yorum:

  1. Baktım yeni girdiğim hemde ANKARALI BİR SİTE, HİÇ YORUM YOK..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet daimamutfak, bloğum çok yeni. Çayını alıp geldiğin için teşekkürler. Birazdan çayımı alıp ben de geliyorum:) Sevgilerimle...

      Sil
  2. Dallas dedin taaaa nerelere gittim bak. Ben ilkokuldayken oynardı. Pazar akşamlarını iple çeker ve cümbür cemaat izlerdik. Şimdi sayısız dizi ve film var ama o tadı bulamıyorum sanki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısın sevgili ayu'cuğum, tabi artık "bizim zamanımızda" diye başlayan cümleler kurmakla birlikte, o günler bir başkaydı. Birşey beklendiğinde daha bir güzel oluyor sanırım. Bu arada JR tekrar başlıyormuş. Bekliyorum bakalım. Eski sevgilinin geri dönüşü nasıl olursa onun gibi olacak sanırım. Severek ayrılmıştık:)
      Sevgilerimle...

      Sil
  3. Merhaba hey keyif..ne de güzel yzmışsın..zaman zaman başka pencerelerdeki hayatları düşünürüm..Basit yaşamak yazına bayıldım daha önce okumamışım teşekkürler...çayın taze ben ce ruhun da taze...sevgilerimle..ben de beklerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle çok teşekkürler bu güzel yorumun için. Az önce bloğunda Hatay nostaljisi yaptım, harikaydı. Evet, güzel sohbetler ve dostluklar için çayım her daim tazedir. E böyle olunca da tabi ruhunda tazeleniyor. Beklerim, çayım hep taze...
      Sevgilerimle...

      Sil
  4. canım cok guzel bır yazı yazmıssın..bende hep sokakta oynardım çocuklugumda..aksam olana kadar ıp atlardık seksek oynardık eve geldıgımdede dedıgın gıbı cok guzel yemekler kokardı ..
    ahh ahh..
    anılarımı deprestırdın mutlu ettın benı canım bu yazınla..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevil'ciğim, beğendiğine o kadar çok sevindim ki, demekki içimdekileri olduğu gibi dökebilmişim. Geri bildirimin için çok teşekkür ederim. Bu arada bloğundaki keki deneyeceğim, daha okurken insanın iştahı kabarıyor:)
      Eminim o kek piştiğindeki kokuda evine huzur vermiştir. Ellerine sağlık canım.
      Sevgilerimle...

      Sil
  5. Üzülsem mii sevinsem mii bilemedim şimdi, "bizim zamanımızda" demeye başladığım için :)... Ama "teknolojinin bizden çokk şeyler götürdüğünü görmeye" üzüldüğümü çokk iyi biliyorumm ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim zamanımızda demek, aslında ne çok biriktirdiklerimiz var demektir bence. Ben şu sıralar kırklı yaşlarımın ilk dönemlerini yaşıyorum ve bunca yıldır biriktirdiklerimi çıkarıp çıkarıp kullanıyorum. Galiba bunun için de sözlükte bir isim vermişler buna. Tecrübe diyorlarmış:)
      Sevgilerimle...

      Sil
  6. çok etkiledi yazın beni,
    çayım taze,simitleri kap gel demek istedim,
    sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu isme gelinmez mi? Ne hoş. Simitleri aldım geliyorum. Yanında peynir bile var. Bir de taze çay varsa...
      İki lafın belini kırarız artık:)
      Sevgilerimle...

      Sil
  7. tüm çocukların yaşaması gereken türden bir çocukluk sizinki, benimki de.
    şimdiki çocuklar herşeye sahip ama birçoğu anlattığınız "yuva"ya sahip değiller maalesef.
    evet dün akşam gördüm dallas'ın tanıtımını, başlıyor çocukluğumun dizisi dedim:))
    sevgiler

    çay için teşekkürler:)

    YanıtlaSil
  8. Sevgili Asortik, ne iyi ettin de geldin. Evet gerçekten bakıyorum da şimdiki çocuklar ne yazıkki koşarak, oynayarak büyüyemiyorlar. Ama kabul edelim ki artık farklı bir dönemdeyiz ve çocuklar da bu dönemin çocukları. Bakalım onların "bizim zamanımızda" diye başlayan cümleleri nasıl olacak:)
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil