Eğer kurbağanız, prense dönüştüyse ne mutlu size:)
Şanslı azınlıklardansınız.
Çevremdeki ve hayatımın bazı bölümlerindeki gözlemlerinden bahsedeyim dedim.
Şimdi efendim, bazen şanslı olan kişiler, bir öpücük, hooooppp kurbağa prense dönüşmüş.
Dönüşüyor dönüşmesine de, (zaten kim bir kurbağa ile evlenir ki?) dönüştükten kısa bir süre sonra özüne dönüp tekrar kurbağa oluveriyor. Hadiiiii uğraş dur sonra.
Bitirsen bir dert, bitirmesen ayrı dert. Bir kere matmazellikten madamlığa terfi etmişsin. Sonra etraf ne der!
İşte sırf bu "etraf ne der, ben bu kurbağa olmadan tek başıma ne yapabilirim" korkuları ile kurbağa ile kardeş kardeş yaşanır. Zaten artık sen de onun için bir kurbağasındır artık.
Bir deeee, bir kurbağayı öpüp öpüp, hâlâ prens olmuyor diye dövünenler var.
Mütemadiyen öpüyor, öpüyor.
- Yaaaa bu hâlâ prens olmadı, dur biraz daha öpeyim.
Yok kardeşim yok, bu kurbağadan sana prens çıkmaz. Onu defalarca öperek harcadığın vakti başka kurbağaları da öpmeye harcasaydın, belki bu arada biri prens olurdu.
Bence demem o ki, herkes için bir prens var, sadece doğru prensesin O'nu öpmesi gerekiyor.
Hadi, benim atladığım prens kurbağa hikayeleri varsa yorumlarla katılın lütfen.
Ben mi?
Benim de birkaç kurbağa öpmüşlüğüm var. Sonunda prens olanı buldum galiba. 14 yıl oldu, hâlâ prens.
Sevgilerimle...
Heyyfi
- Posted using BlogPress from my iPad
Kimse kimseyi değiştiremez. Kurbağa, prense dönüştürülemez. Çoğu kişinin hatası bu yönde. Ben bunu sonradan değiştirebilirim yanılgısı içinde bir sürü kişi. Sen şanslı olanlardansın ne güzel. Prensinle bir ömür boyu mutluluklar dilerim ;)
YanıtlaSilDepresiflerin en tatlısı, evet kesinlikle sana katılıyorum. Zaten biri birini değiştirmeye çalışıyorsa, o kesin kurbağaya dönüşüm demektir. Burada benim savunduğum şey, kimse kimseyi prense ya da başka birşeye çevirmez, sadece olanı olduğu gibi kabul eder yani uzun lafın kısası, karşına çıkan ya prensdir ya da kurbağa, iş bunu anlayıp doğru kararı en başta verebilmekte. E tabii bu doğru kararı verirken bazen birden fazla öpücük gerekebiliyor:) Sevgilerimle...
YanıtlaSilister birkere ister milyonkere öpsende kurbağa kurbağadır prenste prens:))
YanıtlaSilEvet Sevil doğru söylüyorsun. A kişisi için kurbağa olan, B kişisi için prens olabiliyor. Aslında doğru kişiyi bulma gerçeği işte.
YanıtlaSilSevgilerimle...
"Katranı kaynatsan olur mu şeker; cinsini sevdiğim (öptüğüm) cinsine çeker"
YanıtlaSilPrensinle mutlu bir ömür diliyorum:)
:) ilahi Elif. Harikasın vallahi:)
YanıtlaSilBu arada ayıptır söylemesi ama ben de Teraziyim.
Sevgilerimle...
Sevgili Heyfi
YanıtlaSilAldım çayımı geldim sohbete..Simit yok yanında bu saatte ama varmış gibi davranıyorum...Hatta çayın yanında patates salatasını bile hayal ediyorum..
Şu ana kadar paylaştıkların, bizlere aktardığın güzel duyguların çoook geçmişe götürüp "Hayır ya bu çok geçmiş değil ,bu sohbet geçen haftaydı " dedirttiğin için teşekkür ediyorum..
Sevgilerimle...
Çok teşekkür ederim. Ne keyifli sizlerle çay ve simit sohbetleri yapmak. Patates salatası da benden söz. Gerçek dostluk ilişkileri de öyle değil midir? Aradan yıllar bile geçse kaldığı yerden aynı kıvamında devam eder. Böyle dostlukları olanlara ne mutlu. İşte gerçek Servet budur bence:) Tekrar teşekkürler.
YanıtlaSilSevgilerimle...
hemen geliyorum,,cay keyfine
YanıtlaSilyada siz benim bahceme kahveye gelin:)))))))
Bahçe muhteşem bu arada. Bayıldım gerçekten.
SilMis gibi taze kahve kokusu var :)
Sevgilerimle...
Ben de yanlış kurbağa öpenlerdenim keza bunu bloğumda, bir postumda başka bir pencereden(boşanmanın dayanılmaz ağırlığı)yani yanlış kurbağayı öptüğünü anladığında ki duygularımı yazmak suretiyle ifade ettim. sevgiler...
YanıtlaSilbence etraf ne derse desin millete yaranamazsın ,herkes kendi prensini bulana kadar madam-madmazel arasına gidip gelsin,ömür denen şey hiç kısa bir şey değil ,ben kızlarımı bunu sokmaya çalıştım kafalarına,çok şükür ellerinde öyle bir meslek var ki kurbalara katlanmak zorunda kalmazlar .Sen prensinle iyi yaşa canım.
YanıtlaSil