Neden "Çayım taze..."?

Aklıma geldiğinde içimi ısıtan bazı anlar vardır.
Bunlardan çocukluğuma dair hatırladığım; annemin, sabahtan akşama kadar sokaklarda oynadığımızda ve heryerimiz toz-kir içindeyken, bizi içeriye alma çabasıyla seslenişidir: "Çocuklaaar, hadi artık akşam soğuğu çıktı, içeriyeeeee!!!"
Artık akşam soğuğu çıkmıştır, bundan korunacağımız, ısınacağımız, temizleneceğimiz yuvaya çağrılmaktır bu. Güven verir, huzur verir, içimi dinginleştirir. O günlerde de, şimdi de...
Artık yetişkinim. Beni akşam soğuğu çıktığı için eve çağıran ses yok. Hâlâ zaman zaman akşam soğuğu çıkıp, üzerime bir hırka almam gerekse, içim ısınır, güvende ve huzurlu hissederim. Sanırım örgü örmeye başladığımdan beri, bu yüzden hep hırka örüyorum:)
Annem'e Sevgilerimle...

Gelelim bugüne...
Büyüyünce içimi ısıtan cümlelerden biri; telefonun ucundaki bir dosta,
"Çayım taze, sıcak simitleri al gel" demek...
Bu cümle benim için dostluk demek, huzur demek, paylaşmak demek, hadi gel demek, gel de iki lafın belini kıralım demek. Davet eden de olsan, edilen de, ne fark eder ki?
Çayım taze...
Hadi alın sıcak simitlerinizi, peynirlerinizi, gelin bloğuma, iki lafın belini kıralım :)

Heyyfi

23 Ağustos 2012 Perşembe

Günümün içinden...

Bugün canım insanların ya çok sevdiği yada nefret ettiği yemekten yemek istedi.
Ben bayılarak yiyorum.
Bir tutam haşlanmış pirinç, hoooppp üstüne ya da içine biraz çiğ balık, amanın ne güzel yeniyor.



Bu güzel akşam yemeğinden sonra gidip Sevil'in önerdiği kitapları aldım .
Bir de çok istediğim halde izleyemediğim filmi.
Kitaplarıma başlamak ve filmi izlemek için çok heyecanlıyım.
Önerin için tekrar teşekkürler Sevil'ciğim.


Yine akşam oldu, perdeleri kapattım.
Sabah olunca yine perdeler açılacak.
Bunlar bildiklerim.
Bilmediğim, yarının neler getireceği.
Heyecanla bekliyorum, bakalım sabah uyanacağım yeni gün bana ne gibi hediyeler hazırlamış.
Umarım beğenirim:)
Kim bilir belki içinden değiştirme kartı da çıkar:)
Ne güzel olurdu değil mi?
Herkes için yarının getirecekleri, değişim kartı gerektirmesin:)
Sevgilerimle...
using BlogPress from my iPad

15 yorum:

  1. Kış Bahçesi çok merak ettiğim bir kitap. Sıra gelmiyor bir türlü. Fikrin nedir? Öncelik vereyim mi?

    YanıtlaSil
  2. İlk olarak Kürk Mantolu Madonna'yı okumaya başladım. O çok keyifli gidiyor.
    Kış Bahçesi'ne henüz başlamadım ama şöyle bir göz attım ve başlamak için sabırsızlanıyorum.
    Başlarsan ve düşünceni paylaşırsan çok sevinirim.
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  3. ilk yediğimde midem bozulmuştu nedense ki benim öyle kolay kolay bozulmaz... o günden sonra pek yeme taraftarı olmadım çiğ balık.. ama şimdilerde iç ses ye ye ye diyor:)

    Değiştirme kartı olayı iyiymiş ama:)

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Nohut, içinden gelen sesi dinle:)
    Tüm hücrelerim, yerken sanki bana teşekkür ediyor ve minnettar oluyor gibi geliyor.
    Çok seviyorummmm.
    Bu arada bazen değiştirme kartları süre dolduğu için kullanılamıyor:) vaktinde kullanmak gerek galiba:)
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  5. Bloğun ismini çok sevdim Heyyfi :)
    Ama çiğ balık olmaz yaa :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)
      Eeee çayım da taze, yediğim balık da:)
      Sevgiler Adanın Annesi

      Sil
  6. Heyyficim ben pişmiş balığı bile yılda 1 kere ya yer ya yemezken hiç bir kuvvet bana suşi yediremez :)

    Ama sana afiyet şeker olsun arkadaşım ;)

    YanıtlaSil
  7. Sevgili Depresif'im, insan hatır için çiğ tavuk bile yerken sen şimdi benim hatırım için çiğ balık yemez misin?
    Neyse eğer yemem dersen de tavada şöyle bir çeviririz suşiyi:)
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  8. Teşekkürler:)
    Takipteyim:)
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  9. önce teşekür ederim tebrikler için.Yabancı bir isim ,geldim,okudum ,bir ürperti geçti içimden,yazdıkların çok hoşuma gitti ,bugün sendeyim,bloğunu sonuna kadar okuyacağım,ellerine sağılık,görüntü nefis,anlatman iştah açıcı,kitaplar süper ,almaya çalışacağım,bu sene okudum kitaplar yarıdan fazlası hep tarih romanları(antika olduğum için mi acaba ,ha,ha şaka ),bizim Türkiyede aslında kitaplar çok pahalı,ben genelde tansaş gibi marketlerde indirimli kitaplar alırım,yarıdan fazlası da güzel çıkıyoru.Güzel vakit geçirdiğin belli,allah bozmasın,ziyareten için teşekür ederim ,her zaman beklerim.

    YanıtlaSil
  10. bütün yazılarını okudum,çok güzel vakit geçirdim ,teşekürler (teşekürler yazarken içimden hep mersi yazmak isteği duyuyorum,insan yıllar geçse de alışkanlıktan geçemiyoru galiba )

    YanıtlaSil
  11. Sevgili Mazes, öncelikle çok teşekkür ederim. Bütün mesajlarını okurken çok etkilendim, çok duygulandım. Gerçekten de simitini alıp gelmiş, taze çay eşliğinde iki lafın belini kırmışız gibi geldi.
    Hep beklerim.
    Yüreğinin güzelliğide, yıllarının birikimleri de öyle yansımış ki kelimelerine.
    Tam da yüzümde bir bulutlanmanın ortasında geldi güzel yorumların.
    Yüzüm aydnlandı.
    Teşekkür ederim.
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  12. asıl ben çok teşekkür ederim önerdiğim kitapları önemseyip aldığınız için..keyifli okumalar diliyorum size..umarım sizde benim gibi beğenirsiniz ..birde kesinlikle "gece yolunu" alın derim kristin hannahın en güzel kitabı hatta hayatımda okudğum en güzel kitaplardan biri diyebilirim:)
    bu arada hiç yiyemiyorum şu sushiyi:))bir kere yedim midem allak bullak oldu o günden sonrada birdaha ağzıma koymadım :)

    YanıtlaSil
  13. Sevil'ciğim, yarın hemen gidip gece yolunu da alacağım.
    Sabırsızlıkla bir sonraki kitaba geçmek istiyor insan.
    Bu paylaşımların için çok teşekkürler tekrar.
    Suşiyi insan ya seviyor ya da nefret ediyor.
    Ben bir süre yemediğimde aklıma bir vuruyor, haydi koş suşi yemeye.
    Allahtan eşim de çok seviyor da sorun yaşamıyoruz.
    Bu arada blogerlar buluşmanızı imrenerek ve keyifle okudum:)
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  14. Sushi bayılırııımmmm:))
    Buarada blogunuzuda çok beğendim ve hemen izle kısmını tıkladım artık izlemekteyim:)))
    Sizi de benimkine beklerim
    komirra.blogspot.com

    YanıtlaSil