Neden "Çayım taze..."?

Aklıma geldiğinde içimi ısıtan bazı anlar vardır.
Bunlardan çocukluğuma dair hatırladığım; annemin, sabahtan akşama kadar sokaklarda oynadığımızda ve heryerimiz toz-kir içindeyken, bizi içeriye alma çabasıyla seslenişidir: "Çocuklaaar, hadi artık akşam soğuğu çıktı, içeriyeeeee!!!"
Artık akşam soğuğu çıkmıştır, bundan korunacağımız, ısınacağımız, temizleneceğimiz yuvaya çağrılmaktır bu. Güven verir, huzur verir, içimi dinginleştirir. O günlerde de, şimdi de...
Artık yetişkinim. Beni akşam soğuğu çıktığı için eve çağıran ses yok. Hâlâ zaman zaman akşam soğuğu çıkıp, üzerime bir hırka almam gerekse, içim ısınır, güvende ve huzurlu hissederim. Sanırım örgü örmeye başladığımdan beri, bu yüzden hep hırka örüyorum:)
Annem'e Sevgilerimle...

Gelelim bugüne...
Büyüyünce içimi ısıtan cümlelerden biri; telefonun ucundaki bir dosta,
"Çayım taze, sıcak simitleri al gel" demek...
Bu cümle benim için dostluk demek, huzur demek, paylaşmak demek, hadi gel demek, gel de iki lafın belini kıralım demek. Davet eden de olsan, edilen de, ne fark eder ki?
Çayım taze...
Hadi alın sıcak simitlerinizi, peynirlerinizi, gelin bloğuma, iki lafın belini kıralım :)

Heyyfi

28 Ağustos 2012 Salı

Fotoğraf Albümlerimden, Venedik

O Sole Mioooooo,
Bu sesleniş, Venedik'li gondolcuların sizi gideceğiniz yere götürürken söyledikleri bir aşk şarkısı.
"Güneşli bir gün ne güzeldir, ama benim için asıl güneş senin yüzünde gördüğüm güneşdir" diyorlar sevgiliye...
Bu şarkıyı hemen paylaşalım.
http://www.youtube.com/watch?v=lw3c5d3aBSE&sns=em
Venedik'te gondol sadece turistler için değil, ulaşım aracı olarak da kullanılıyor.


Düşünsenize bizim dolmuş şoförlerinin de yolcu taşırken aşk şarkıları söylediğini:)
Sanırım şöyle olurdu;
"Batsın bu dünyaaaa,.........Yazıklar olsuuuunnn!, para üstü alamayan varmı kardeş?"
Bu arada, enine çizgili tişört giydiği halde, haşmetli karizmaları ile aşk şarkıları söyleyen gondolcular, San Marco meydanındaki Oda Orkestraları ve romantizmin sınırlarını zorlayan atmosfer biraraya gelince, aşık olmanız ya da aşkınızı tazelemeniz işten bile değil.


Venedik'e yolunuz düştüğünde en çok karşılaşacağınız şeylerden biri de rengarenk maskeler.
Maske eskiden zenginlerin tanınmamak için kullandıkları bir araçken, artık karnavallara hizmet ediyor.
Tabii ben de bir tane aldım.
Odamın duvarında asılı duruyor. Olur da bir gün tanınmamak istersem takarım:)


Venedik'te çok sayıda köprü var.
Bir köprü bile romantik olur mu?
Olmuş gerçekten.
Adamlar köprülerini bile romantik yapmışlar.
O köprülerden geçerken, kendimi bir müzikalin başrolünde gibi hissettim.


Gece yağan yağmurdan sonra, bir gün önce normal bir gezinti yaptığınız yollar ve meydanlara tekrar gittiğinizde, geçici olarak hazırlanmış köprüler görüyorsunuz. Çünkü her yeri su basmış oluyor. Sular kuruyunca tekrar eski haline dönüyor.
Aaahhh, ahhhh.
Çok güzeldi Venedik çoookk!
Tekrar Venedik'e gidecek olsam, yanıma alacağım 3 şey:
1- Can simidi,
2- Sevgilim(kocam),
3- Gondolculara hediye etmek için dikey çizgili tişört (ince göstersin)
O Sole Mioooooo,
Bir sonraki yazımda fotoğraf albümlerimden Paris yansıyacak.
Sevgilerimle...

Heyyfi

- Posted using BlogPress from my iPad

31 yorum:

  1. çooook istediğim halde henüz yurtdışına çıkmak nasip olmadı..Sizin yazıları böyle gördükçe çatlıyorum çatlıyorum:)) Ama iyi oluyor bu,çğnkü gaza geliyorum bebek var demeyeceğim seneye kapıkuleden bir şekilde çıkacağım:)))Şaka bir yana çok beğenerek takip ediyorum gezi yazılarınızı,özellikle ne götürürdüm kısmı bence çok faydalı..Bu arada Kaç ülke gezdiniz ve en çok nereyi beğendiniz?(Yani nereden başlayayım:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili my Little world, hayatı kaçırmamam gerektiğini hatırladığım zamanlarda, en çok sevdiğimiz şeyi yani dünyayı gezmeyi planlıyoruz hep.
      Planlama yaparken de gideceğimiz ülkeyi, o dönemde izlediğimiz, bizi etkileyen bir film, bazen bir kitap da geçen yerlerden esinlenerek bile belirleyebiliyoruz.
      Kesin olarak ülke sayısı söyleyemem ama 14 yıldır böyle geziyoruz:)
      Bu arada şartları zorlayabilirsen ki bebekleriyle de rahatlıkla seyahat eden aileler var, yeni aldığın o muhteşem makinan ile harika kareler yakalayabilirsin. Ben maalesef bizim olmadığımız kareler pek çekmemişim, bu yüzden yazılarda çok sınırlı sayıda foto kullanabiliyorum.
      Unutamadığım ve tekrar gitmek istediğim yer soruna cevap ise Hawaii diyebilirim.
      Orayı unutamıyorum.
      Bu arada neredeyse bir post daha yazdım sanırım.
      Yeni makinayı al gel arkadaşım, çekilecek çok kareler var hayatta.
      İçten yorumun için çok teşekkürler.
      Sevgilerimle...

      Sil
  2. Şahane çok seviyorum gezi yazılarını okumayı ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Hayat İzlerim, Kitap Sesleri,
      Beğendiğine çok sevindim.
      Dünyayı gezmek, sonra eve dönmek çok güzel oluyor:)
      Çılgınlık ve sakinlik arasında bir hayatımz var, senin son postunda bahsettiğin kitap kapağı gibi yani:)
      Sevgilerimle...

      Sil
  3. merhaba, blogunu çok beğendim ve hemen takip etmeye başladım. sizide kendi bloguma takipçi olarak beklerim :) http://hamilelikteben.blogspot.com/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.
      Simidimi alıp geliyorum.
      Sevgilerimle...

      Sil
  4. Anlatımını çok seviyorum. Kendim gitmiş gibi oluyorum okurken. Nedense yurt dışına hiç gitmedim (ki işin ilginci ablam USA'da yaşıyor 19 yıldır ve beni hep çağırıyor). Venedik'e gitsem bile gondola binemezdim sanırım. Kendimi emin hissedeceğim kadar büyük bir şey değil çünkü. Vapurdan küçük şeye binmem kardeşimmm :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim tatlı ayu'cuğum, umarım birgün hep beraber gideriz. Düşünsene katılabilecek blogerlar ile böyle bir tatil ayarladığımızı. Ne hoş olurdu. Hem neden olmasın ki?
      Eğer Venedik'e gidecek olursak yanıma alacağım şeylere senin için bir de şişme bot ekleriz diyeceğim ama şimdi sen onu da istemezsin.
      Bu arada L.A e 3 kez gittim, bence gitmelisin, değişik bir tecrübe olacağına eminim.
      Sevgilerimle...

      Sil
  5. Evet yaaaa çok hoş olur. Kafa dengi bir arkadaş grubuyla gezmek süper bence. Umarım gerçekleştirebiliriz bir gün :)

    Bizimkiler Houston'da ama gidersem zaten aklımda 3 yer var: LA, SF , Las Vegas :)

    YanıtlaSil
  6. inşallah bir gün ben de gidebilirim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah Fuda'cığm, umarım toplanır hep beraber gideriz.
      Yukarıda da konuştuk bu konuyu.
      İyi fiyatlı bir tur ile anlaşıp, neden blogerlar turu yapmayalım ki?
      Süper olur.
      Sevgilerimle...

      Sil
  7. gerçekten başlık yazısındaki gibi sıcacık bir blog :)
    okuyunca annemi özlediğimi hissettim ama geç oldu artık sabaha ararım :(
    çayınız vardır heralde ben geliyorum :)

    kibelem.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Tülay, sabah ilk iş anneni araman eminim onu da çok sevindirecektir.
      Bu arada bloğunu ziyaret ettim ve çok hoş, çok beğendim.
      Çayım da sohbetim de her daim var, beklerim:)
      Sevgilerimle...

      Sil
  8. karizmatik olan şu resimde, pantolonunu ağzına kadar çekmeye yeltenen gondolcu mu? :))

    türk şoförlerin gözünü seveyim :D

    şarkı güzelmiş...

    YanıtlaSil
  9. Evet Cem, karizmatik olan o gondolcu:)
    Tişörtlerine rağmen:)
    Beğendiğine sevindim:)
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  10. TAKİPÇİLERİME EKLEMEK İSTERKEN SENİ GEÇEN GÜN HER ŞEYİ SİLDİM ,YAVAŞ,YAVAŞ YOLUNA KOYUYORUM HER ŞEYİ .BEN GİTMEM(DİLİMİ ISIRDIM),AMA SEN ANLATIRSIN ,GİTMİŞ KADAR OLUYORUM,YÜREĞİNE SAĞILIK,ÇOK GEZ,ÇOK ANLAT CANIM.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım Mazes'im, yüreğin ne kadar güzel senin.
      İnşallah birlikte gideriz, giderken de cd'mizi götürür, gondolcu ile birlikte söyleriz.
      Böylece Venedik'e de damgamızı vurmuş oluruz.
      Seni kocaman öpüyorum:)
      Sevgilerimle...

      Sil
  11. UNUTTUM YAZAMAYA:SEN BİR DE BİZİM ''BATSIN BU DÜNYA...''SDİSİNİ GÖTÜR .

    YanıtlaSil
  12. Seviyorum yazılardaki tarzını aaa bakın buraları da gördüm şeklinde değilde , içten samimi duygularını paylaşıyorsun.
    Okurken kikirdiyorum, Ankara'da ki köprüler geldi aklıma ,üstünde bilmem kaçıncı köprüsü yazanlar...sağanak olunca Venedik'ten bir gondolumuz eksik oluyor. Enine çizgili tişörtler görmemekte cabası...
    Ohh ne iyi ediyorsun, gez dolaş sefan olsun.
    Zafer Bayramımız kutlu olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elif'ciğim, yazıları okurken kikirdiyorsun ya, ben de yazarken kikirdiyorum:)
      Karadenizli olunca benim gibi, hayatın her anını bir fıkra gibi yaşayabiliyorsun:)
      Ankara ve Venedik tarzı köprüleri(!) konusunda haklısın, giydirip bir iki kişiye enine çizgilileri, altlarına da bir gondol çek, olsun sana ANKADİK:)
      Ayy bu hoşuma gitti. ANKADİK:)
      Ben de ANKADİK'in Çayyolu kanalındanım:)
      Sevgilerimle...

      Sil
    2. Bu arada en gururlu ve mutlu günümüz, bayramımız kutlu olsun.

      Sil
  13. merhaba!
    ben geldim =)
    çayınız var mı?
    ne güzel bir blogla karşılaştım ben
    sende uğra bi ara olur mu
    hadi sevgiyle kal...
    =)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Otuz şirin yıl, hoşgeldin.
      Çay olmaz olur mu hiç.
      Hem de en tazesinden, en sohbetlisinden.
      Beğendiğine çok sevindim.
      Sevgilerimle...

      Sil
  14. venedik maskelerine ölürüm.yüzlercesini alıp evime asma gibi bir saplantım var:Dbuarada dolmuşçularda aşk şarkıları söylüyor=) arabeskin kralı onlarda:D çok güzel bi post ziyaretinizede çk teşşklür ederim gene beklerim kocaman sevgileeer=)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet gerçekten Venedik maskeleri ayrı bir güzel oluyor. Oradaki bu maskelerin satıldığı yerlerde hepsi birarada iken harika görünüyorlar. Bende sadece bir tane var, eminim duvarda da fazla sayıda olunca müthiş görünüyordur.
      Beğendiğine çok sevindim, çok teşekkür ederim sevgili coco:)
      Sevgilerimle...

      Sil
  15. Venediğin bende ki yeri başkadır, bir tek venedikte garip bir duygu kapladı beni. Hala aynısını hissederim eğer önceki yaşan diye bişey varsa ben kesin eskiden venedik'de bir düşesdim..yazında bahsi geçen maskeler ve düşes kıyafetleri bana o kadar yakın geldi ki:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili mor atölye, zaten bloğunda da takip ettiğim kadarıyla yaptığın islerde de bu zarafet var. Kesinlikle haklısın, eğer ikinci hayat varsa dünyanın neresinde yaşıyordun bilmiyorum ama bir düşeslik durumu var:)
      Seni tekrar burada görmek çok güzel.
      Sevgilerimle...

      Sil
  16. aşk şehri orası kocasız gidilmez zaten:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet balböcüğüm, kocasız olmaz zaten.
      Hele ki bizim gibi 24 saatini beraber geçiriyorsan, zaten olmaz:)
      Sevgilerimle...

      Sil
  17. Heyyfihergün geliyorum oturuyorum bloguna ne çay var ne sen
    =(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Otuz şirin yıl aşkınaaaa
      Haklısın gerçekten, biraz dağınık bir dönemimdeydim.
      Ama ne mutlu bana ki senin tarafından yokluğum hissedilmiş.
      İşte budur çayın simidin yaptığı, biri birinin eksikliğini hissediyorsa, ne mutludur onlara.
      Otuz şirin yıl seni sevgiyle kucaklıyorum.
      Kırk şirin yıl aşkına Sevgilerimle...

      Sil