Dedem ve anneannem, çocuklarını büyüttükleri, yeni nesillerin dünyaya gelip onların da yeni nesillerini dünyaya getirdiği büyük bir bahçe ve bu bahçe içinde huzurlu, sürekli büyüyen, birbirine bağlı bir aile bıraktılar ve bu dünyadan gittiler.
Ben yazımda, giderlerken bile ailelerine bıraktıkları mesajdan bahsetmek istiyorum.
Soğuk bir kış günü, İstanbul'dan haber gelir bu küçük Karadeniz şehrindeki bahçeye. Ailenin büyük oğlunun, eşiyle arasında problem vardır. Dedem aralarındaki problemi düzeltmelerinde aracı olmak üzere bir otobüs bileti alır. Gidiş zamanına az bir zaman kala anneannem "sen dur" der, "gitme şimdi, bu soğuklarda sen kendine dikkat edemez, üşütürsün. Ben giderim."
Anneannem alır bileti, düşer yollara.
Otobüse biner. Sanırım yol boyunca bu olayı nasıl düzelteceği, bahçede bıraktığı kıymetlileri üşüyorlar mı, toklar mı gibi birçok düşünce geçmiştir kafasından.
Yol kaygan olduğu için otobüs Tuzla köprüsünden aşağıya uçar.
O zamanlar cep telefonları, TV falan yok tabii. Annemler konu-komşudan duyarlar böyle bir kaza olduğunu. 17 kişinin öldüğü ve çalışmaların devam ettiği söyleniyordur.
Çaresizlik ne acı bir zincirdir. Bağlar insanın elini ayağını.
Hemen dayımlar ve teyzemler koşar giderler olay yerine.
Anneannemi kurtarmaya çalışan askeri bulurlar.
Anneannem hemen ölmemiş, su istemiş, belki de bahçeden sesler duymak istemiş o anda. Son bir ses.
Sesler ona ulaşamadan, son nefesini vermiş.
Acı, bahçeye çöreklenmiş ve oturmuş. Artık o bahçede hiçbir şeyin aynı olmayacağının haberiymiş bu.
Olmamış da.
Dedem her gün evdekilere, "kahveye gidiyorum" diyerek evden çıkıyormuş.
Sonra anlamışlar ki hergün sevgilisinin, aşkının yanına mezara gidiyor ve onunla konuşuyormuş.
Anneannemin ölümünün 62.günü dedemi sevdiğinin mezarı başında, ölü bulmuşlar.
Buluşmuşlar.
Onlar gittikten sonra doğan ilk erkek torun dedemin ismini, ilk kız torun olan ben de ananemin ismini almışız.
Şimdi beni görebiliyorsanız canım dedem ve anneannem, size karşı başım önde. Dik tutamıyorum.
Çünkü artık bahçede kavgalar var, huzur yok.
Elimden gelen birşey de yok.
Zaman zaman rüyalarımda, hiç görmediğim anneannem olup o bahçede uçuyorum. Huzur dolu, aile dolu günleri yaşıyorum.
Ama elimden birşey gelmiyor.
Bahçede çiçekler kurudu. Aile kalmadı.
Parsellendi, sınırlar çizildi. Çizilen bu sınırlar, toprakla birlikte aileyi de böldü. Tanımadım sizi ama, keşke burada olup, bu sınırları çekip, söküp, bir ayrıkotu gibi işe yaramaz otların arasına atsanız. Atsanız da tekrar bahçe olabilsek.
Giderken bile bıraktığınız mesajınızı bahçe sakinlerine anlatabilsem.
Ne güzel olurdu.
Sizi seviyorum.
Heyyfi...
- Posted using BlogPress from my iPad
Canım yaaaa:(((((ben blog konularında ençok kedili (itiraf ediyorum)sonra da böyle senin anlattığın gibi sıcak, samimi, gerçek hatıraları okumayı seviyorum (siyaset aslında mecburiyetten var )o yüzden çok ilgiyle okudum, çok da üzüldüm, dizi film gibi gözümün önüne geldi otobüsün nehre uçuşu, rahmetli anneannen...askerler..(askerleri sevmez nefret ederler ya okusunlar her olaya ilk askerler koşar o nefret edenlerin de bir gün başına böyle bir şey gelirse anlarlar)
YanıtlaSilhele hele dedenin anneannene olan sevgisine,bağlılığına, sadakatine gıpta ettim,helal olsun ona, bir de şimdi televizyonlarda eşi ölmüş 6 ay sonra izdivaç programında koca/karı arayanlar varken!
birbirlerine kavuşmuşlar, böyle hakikatli sevgiler şimdi yok, bahçenizin de öyle dağıldığına, bölündüğüne, eski mutlu günlerin geride kaldığına üzüldüm...anneannen deden gibi eski insanlar deriz ya onlar bir başka oluyorlar, tüm aileyi bir arada tutuyor ve kavgaları önlüyorlar, onlar gidince büyü bozuluyor...
çok severek ama üzülerek okudum paylaştığın için sağol...
sevgiler
bu arada biz de Karadeniz'liyiz:) (Giresun, Görele)
YanıtlaSilSevgili arkadaşım, hikayeme eşlik ettiğin için öncelikle çok teşekkür ederim. Bu hikayeyi, anneme ismimin ne anlama geldiğini sorduğumda öğrenmiş ve çok etkilenmiştim. İsmim eski bir isimdi ve küçükken hoşuma gitmezdi. Hikayeyi öğrendikten sonra, ki o zamanlarda da yaşım epeyce küçüktü, bu ismi taşımaktan gurur duydum.
SilO'nunla aramda hâlâ devam eden bir bağ olduğuna inanıyorum.
Bizde Karadeniz'in batısındayız :)
Ama ben Ankara'da yaşıyorum.
Çok sık gideriz annemlerin yanına.
Tekrar teşekkürler ve sevgiler...
ne kadar içten samimimi bir yazı olmuş :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Beğendiğinize çok sevindim.
SilSevgiler...
Heyyfim o kadar duygulandım ki, gözlerim doldu okurken. Hele de kaza anı ve sonrasını kafamda canlandırınca. Rahmetli dedeciğin o otobüste ben olmalıydım diye kendi kendini yıpratıp biriciğine kavuşmuş sonunda. Bu büyük sevgi ancak bu kadar güzel anlatılabilir.
YanıtlaSilTanıştıktan 2 dakika sonra sevgili olup aşşkkıımmmmmm diyerek aşkı yerlere serenler okusun bence.
Evet Ayucum, çok büyük bir aşkmış onlarınki. Annemden bu hikayeyi dinlediğimde uzun süre kendime gelememiştim. Geçenlerde yine söz konusu olunca sizlerle paylaşmak istedim.
SilHaklısın şimdiki bazı aşklar, iki yemek arası kadar sürüyor canım. Aşk öyle bir yaşanmalı ki bence, hücrelerekadar işlemeli. İşlemeli ki kan bile deli aksın. O zaman adı aşk olur :)
Çabuk geçer ama yerini, yeni ve bir o kadar da başkalaşmış, güzel bir duyguya bırakır.
Diyecek ne çok sözüm varmış Ayucum yahu:)
Sevgiler canım arkadaşım...
Anneannen ve deden böyle ayrıldıkları için üzüldüm. Ama çok geçmeden kavuşmuşlar yine. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Nur içinde yatsınlar. Bağ, bahçe paylaşmadan olmuyor sanki.. Bizde de var aynı dertler. Ne olacaksa bölüşünce. Hep beraber huzurla oturamadıktan sonra.
YanıtlaSilSevgiler.
Evet Deniz'ciğim buluşmuşlar hemen. Mal ve mülkün aslında ne anlama geldiğini insanlar anlayabilse, ne dünyada ne de bahçelerde sınırlar olurdu.
SilMal mülk, ne kadar çok şeyin önüne geçebiliyor. Geçiyor ve bütün erdemleri de gölgeliyor.
Keşke elimden birşeyler gelse.
Burada olduğun için çok teşekkür ederim sevgili Deniz.
Sevgiler canım...
bloğunu çok sevdim çok güzel yazıyorsun :) yeni takipçinim artık....
YanıtlaSilyeni Gezme-tozma postumu okumaya ve eğer sen de istersen takipçim olmaya beklerim :)
http://samiraslifeandstyle.blogspot.com/2012/11/efsanevi-san-francisco.html
Teşekkür ederim Samira. Mutlaka geleceğim. Bayılırım gezme tozmalara :)
SilSevgilerimle...
günaydın canım benim,gözlerim yaşardı ,hikayeni sindirmek için biraz dolaştım,herkese böyle bir bağılık dillerin,kimseye böyle ayrılık gelmesin .çok üzücü,yazamayacağım...
YanıtlaSilMazes'im bende yazarken aynı şeyleri yaşadım. Duygularını çok iyi anlıyorum.
Silİnsanın boğazına birşeyler düğümleniyor.
Ayrılık her türlü çok zor.
Sevgiler canım arkadaşım...
Etkileyici..Bizde seni seviyoruz Heyficiğim ..
YanıtlaSilTeşekkür ederim Beyaz Sayfam.
SilNe güzel gerçekte birbirini tanımayan ama bir o kadar da iyi tanıyan insanların paylaşmlarda bulunması.
Kattığın değer için sana da çok teşekkür ederim.
Sevgilerimle...
e ne yaptınız siz şimdi ama gözlerim doldu, yazıyı zor okudum, büyükleriniz için kötü bir son olmuş ama şimdi onlar eminim yukarıdaki resimdeki gibi elele tutuşmuş ve yanyana huzur içindedirler...
YanıtlaSileh bir de paylaşmak, mutlu yaşamak var tabii ama bu devirde artık gitgide azalan bir değer bu anlattığınız kavramlar, sevdiklerimiz ve bizi sevenler ile mutlu ve huzurlu günlere...
Bence de birarada oldukları için mutludurlar. Bazı değerler var ki, onları kaybettiğimizde aslında hayata dair çok şeyi kaybediyoruz.
SilBüyüklerim bep bu değerlere sahip çıkarak yaşamışlar.
Güzel dileklerinize tüm kalbimle katılıyorum.
Sevgilerimle...
Canim paylasimin okadar guzel sicak ve candan , kalptenki diyecek birsey bulamiyorum..sozler tikandi:( sevgiler
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim sevgili Dost.
SilBeğendiğine çok sevindim.
İçten yorumun beni çok mutlu etti.
Sevgilerimle...
Çok ama çok etkilendim canım yaa keşke sabah sabah yazını okumamış olsaydım dedim kendi kendime,boğazım düğümlendi :((....Şimdikiler bilmiyo geçmişin kıymetini malesef o yüzden bahçeler bölük bölük ediliyo.Babam çocukluğumuzun geçtiği evi sattığında sanki tüm çocukluğum benden alınmış gibi çok üzülmüştüm.İmkanım olsa kendim almayı düşündüm,sırf anılarımı yitirmemek için.Onların mekanı cennet olsun nur içinde yatsınlar inşAllah.O eski sevdalarda tıpkı bahçeler gibi yok olmaya mahkum artık malesef
YanıtlaSilHayatın içinde herşey var.
SilBahçeler sanırım eskiden herkes için bir başkaydı.
Tabiki hâlâ bu birliği koruyabilenler var. O kadar imreniyorum ki onlara.
Bu dünyada herşeyin aslında ödünç olduğunu bir anlasak, herşey o kadar farklı olurdu ki. Buradan götürebildiğimiz tek şey, insanlar bizi hatırladığında hissettikleri. Yani nasıl bir insan olduğumuz.
Yaşanan herşeyin bir sebebi olduğuna inanan biriymdir. Mutlaka bu süreçler bize birşeyler öğretmiş veya öğretmeyi denemiştir.
Yorumun için çok teşekkür ederim. Sevgilerimle...
Bu yazıyı 2. Kez okuyuşum ve her seferinde gözlerim doluyor. Sevgili Heyfi yani canım Ablam, ellerine emeğine sağlık. Ananem ve dedemi tekrar hatırlattığın için teşekkürler. Emin ol bu yazıyla onların hatırlanmasını sürekli sağlayacaksın ve eminim onlar da bir şrkilde burada kendilerinden bahsedildiğini hissediyorlardır. Sana tekrar ailem ve geçmişimizi hatırlattığın için teşekkür ediyorum ...
YanıtlaSilUmarım hissediyorlardır Melih'ciğim.
SilEğer bahçeyi ve sınırlarını görüyorlarsa, üzülüyorlardır.
Canım bu yazını ilk yayınladığın gün okudum ama boğazımdaki düğüm sanki elimi kolumu da bağladı bir şey yazamadım, ne yazsam bu yüce sevginin büyüklüğü karşısında hafif kalacaktı ki öylede oldu.
YanıtlaSilDedenin hislerini, oğul ve gelinin hislerini, sizlerin hislerini anlamaya çalıştım....
Her ikisine de rahmet diliyorum, bahçe sakinleri bu yazıyı okusa belki de ,aneannenin ve dedenin isteklerini sen gerçekleştirmiş olursun. Hiç bir şey sebepsiz değildir belki ismini almanın böyle bir anlamı vardır.
Sevgiler arkadaşım...
Canım Elif'im, bu içten yorumun için sana çok teşekkür ederim. Bahçe sakinleri bunu okusalarda fark olmaz sanırım. Kendimce elimden geleni yaptım ama sonuç alamadım.
SilElimden de başka birşey gelmiyor arkadaşım maalesef. İnsanlara, henüz hazır değillerse birşey anlatamıyorsun.
Ayrıca güzel dieklerin için de teşekkürler canım.
Sevgilerimle...
İnanın çok duygulandım ilk önce ölüm şekillerine.Bence aşk şehidi onlar. Onların zamanıyla bugün arasında o kadar farklar var ki o zaman ki yaşamı şimdi bekleyemezsiniz. Maalesef işin içine maddiyat girince har şey unutuluyor. İnsan seneler sonra pişman oluyor ama iş işten geçmiş oluyor. Size şanslı bir yeni hafta diliyorum.
YanıtlaSilEvet sevgili İlhan, akıllar başa gelince bazen çok geç kalınmış oluyor. Asıl canımı yakan şey, elden birşey gelmiyor olması.
SilDenedim ama herkes yine bildiğini okuyor.
Güzel dileklerin için çok teşekkür ederim...
Sevgilerimle...
günaydın canım,bizim bir komşu var,babası yakında dünyayı değiştirdi,annesi yalnız kaldı,yalnız da değil...karı,koca her yere beraber giderlerdi,öyle bir sevgiydi,şimdi annesi yemekten kesilmiş,doktora gitmeyi ret etmiş ,sadece eşine kavuşmayı istiyormuş...ben de senin hikayeni anlattım...
YanıtlaSiliyi hafta dilerim ,kendine iyi bak canım benim.
Canım Mazes'im, aslında olanı olduğu gibi kabul etmek de gerekiyor. En sevdiklerimiz gittiğinde acısını yasını tutmalıyız elbet. Ama hâlâ yaşıyor olmamızın da bir anlamı olduğunu anlamalıyız.
SilAllah sabırlar versin demekten başka da söyleyecek söz kalmıyor maalesef.
Sana da iyi haftalar canım arkadaşım.
Sevgilerimle...
Böyle sevgilerin önünde saygıyla eğilmek ve ornek almak lazım...okurken burnumun direği sızladı..büyükler birer birer ayrılırken ne yazık ki geride kalanları başka telaşların içerisinde birbirlerini parçalıyorlar . Çok yazık ! sanırım dunyanın düzeni bu ! :(
YanıtlaSilEvet, maalesef. Eskiden sınırların olmadığı bahçede, şimdi tek konuşulan konu sınırlar.
SilBiz insanlar neden maddi şeylere bu kadar esir oluyoruz anlamış değilim. Kendimi bu konuların dışında tutmakla birlikte, en sevdiklerim konunun tam ortasında oldukları için bu biraz zor oluyor tabii.
Dünyanın düzeni bu ama, bu da öğretilerle ilgili aslında.
Değerli yorumun için çok teşekkür ederim.
Sevgilerimle...
canımmm gözyaşlarımı tutamadım okurken..Tüylerim diken diken oldu inan..ananenin otobüsünün uçuşu dedenin mezarının başında ölü bulunması gözümün önünde film şeridi gibi geçti sanki..Ne güzel bir sevgi varmış aralarında..Allah nurlar içinde yatırsın ikisinide..Böyle güzel bir sevginin önünde eğilirm ben..
YanıtlaSilNerde şimdi böyle sevgiler..
Ben de yazarken çok ağlamıştım canım. Gerçekten çok ders çıkarılacak bir hikaye.
SilŞimdi böyle sevgiler bulmak çok zor.
Yaaaaa cok duygulandim :( yazilarini blogunu ve gormeden tanimadan sevdim seni yaaaa;) su cay ve simit bizi bi gun bulustursun muah <3
YanıtlaSilSevgili Coco, beğenmene çok sevindim.
SilSanırım sen de Ankara'dasın. Bir gün çay, simit ve sohbet yapalım gerçekten çok isterim.
Sevgiler canım...